Ekstra #3 - Mavi Gezegen - Gün 2

Aiko'nun Hikayesi Ekstra Bölümler #3
Mavi Gezegen - Gün 2

Gemi, yere indikten sonra bir gün boyunca dünyanın bazı kısımlarını gezdiler. Ormanda geziyorlardı. İşte o anda bir canlı grubu gördüler. Ama diğer gördükleri gibi olmayarak bazıları iki ayak bazıları dört ayak üzerinde geziyorlardı. Bazıları ise elindeki taşları ve aletleri kullanıyorlardı. “Sonunda, akıllı bir canlı türü!” dedi Pontos. “Yine kıllı bir cins.” dedi Admin. “Hadi başlayalım.” dedi Pontos ve yanlarına gitti. Pontos daha önce görmediği türler ile kolayca iletişim kurabiliyordu. Admin, bunu nasıl yaptığını bilmiyordu. Pontos yere eğildi. Zaten avlamış ve parçalamış olduğu koyunun bir parçasını çıkardı. Bu yeni türden olanların ağızları sulandı. Pontos onlara baktı ve başını salladı. Bunun üzerine bazıları, Pontos’tan etleri almaya çalıştılar. Pontos ise buna karşılık küçük elektrik şoklar verdi. Onlar sakinleştiğinde, parmağının ucu açıldı ve küçük bir çakmak çıkardı. Admin’e döndü. “Sana toplattığım çalılık dalları sende mi?” diye sordu. Admin başını onaylamak için salladı ve çantasından çalı dallarını çıkardı. Pontos parmağıyla bir taşın üzerinde gösterdi. Admin taşın üzerine dalları attı. Pontos sakince dalları yaktı. Yeni türden olanlar ateşten azcık korktu. Pontos ise olduğu yerde kaldı, hatta yaklaştı da. Korkacak birşey olmadığını anlayanlar tekrardan yaklaştı. Sonra Pontos koyun parçasını ateşte pişirdi. Yeterince piştikten sonra, parçalara ayırdı ve ağızları sulanan yeni türe verdi. Onlar yemek yerken Pontos, Admin’e döndü. “Bunlar komikmiş, onlara Homo-sapiensler diyeceğim.” dedi gülerek Pontos. Et bittikten sonra Homo-sapiensler teşekkür etmek için bir haraket yaptılar ve ayrıldılar. Bunun üzerine, Pontos ve Admin gizlice arkalarından gitti. Onların arkasında ise Robobits ve Cyberkey vardı. “Çok harikaydı! Liderimiz o canlılara yaklaşmak için çok cesur olmalıydı!” dedi Cyberkey. “Eh, sanırım, ama o zaten milyonlarca canlı gördü.” dedi Robobits. Cyberkey sıkılmış bir yüz ifadesi yaptı gözleriyle.

Mağaralarına girdikten sonra Pontos da içeri girdi. Homo-sapiensler ona doğru baktı. Pontos parmağını havaya kaldırdı. “Ve tanrınız dedi ki ‘IŞIK OLSUN!’” dedi ve parmağıyla ateş yaktı. Bir anda, homo-sapienslerin sonsuz karanlığın açıldığını gördüler. Şaşırmışlardı. Garip sesler çıkarıyorlardı. Artık onlar için ateş bir korku kaynağı değil, yemeği daha iyi yapan ve yol açan bir alet idi.

Pontos, Admin ve iki MRT üniteleri akşam olduğunda ayrıldılar. Mağaranın içine bir tane meşale koymuşlardı.

Sonraki gün, robotlar tekrardan mağaraya dönüklerinde duvarda resimler gördüler. Homo-sapienslerin hayvan avlanmaları, ateş resimleri ve onların resimleri.

Yorumlar

  1. Cok güzel bir bölüm olmus yine 😊

    YanıtlaSil
  2. İnsanoğlunun ateşle imtihanı. Harika bir yazı, inanılmaz keyif aldım. emeğine sağlık.

    YanıtlaSil
  3. Uzun zamanlardır kafamda kurgulamaya çalıştığım bir durumu çok daha farklı bir duruma getirilmiş halini okuyunca ufkum açıldı biraz daha. Homo Sapiens ve Robot bağlantısı oldukça hoş, düşünmediğim bir durumdu. :)

    YanıtlaSil
  4. Ateş,korku kaynağı olmaktan çıkınca gelişmeler de hızla artıyor.Teşekkürler :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİRİNCİ GÜNÜN ŞAFAĞI

İRİS'İN MASKESİ

İzleyiciler