Ekstra #2 - Mavi Gezegen - Gün 1

Aiko'nun Hikayesi Ekstra Bölümler #2
Mavi Gezegen - Gün 1


Robobits ve Cyberkey büyük uzay gemisinin önünde, selam verme pozunda duruyorlardı. Uzay gemisi üç boyutlu iskambil kağıtlarındaki elmaslar gibiydi. Boyutu sadece bir lokomotif kadardı. İki MRT de ilk defa bir uzay gemisine bineceklerdi. Tabii simülasyonlarda girmişlerdi, ama bu gerçek bir uzay gemisiydi. Uzay gemisi Robotium Kulesi’nin üzerindeydi. Kulede liderleri Admin ve Pontos yaşıyordu. Kulenin yukarısına çıkmışlardı. Robobits ve Cyberkey daha önce Admin’i görmüşlerdi, ama Pontos’u değil. Pontos’un vücudu normal bir robotun ki gibiydi. Maskesi gülümsüyordu. İki boynuzu ve üstünde de bir iğne vardı. Admin ise takım elbise giyiyordu. Kafasına bir melon şapka takmıştı. Metalden yapılma saçları dikenliydi. O da hep gülümsüyordu sonuçta başka yüz ifadesi yapamıyordu. Hep beraber gemiye bindiler. Gemide birkaç robot daha vardı. Geminin içi dışından büyüktü. Geminin içinde kontrol panelleri ve ortasında iki koltuk vardı. Yolculuk gürültülü bir buhar çıkarma sesiyle birlikte başladı. Pontos büyük koltuğa oturdu ve yanındaki koltuğa da Admin. Cyberkey, Robobits’e doğru döndü. “Çok heyecanlı değil mi?” diye sordu Cyberkey. “Bilmem.” diye cevap verdi Robobits. Cyberkey geri önüne doğru döndü.

“Eee baba, ne yapacağız” diye sordu Admin. “Bu yeni gezegene gidip zeki bir cins varsa onlara yardım edeceğiz. Karşılığından tanrı gibi davranırız ve onlardan tapmalarını isteyeceğiz.” diye cevap verdi Pontos. “Tanrı olduğumuza nasıl inandıracağız?” diye sordu Admin. Pontos koltuğunun arkasına uzandı ve bir maske çıkardı. Maske bir kuş maskesi idi. “Bunu giyeceksin ve adının…” Pontos bunu dedikten sonra bir isim düşündü. “Adın ‘Horus’ olacak.” diye cevap verdi. Admin maskeyi aldı ve kafasına taktı. O sırada kontrol panellerinde oturan bir robot seslendi. Robot bir iskelet gibiydi. Kafası ise bir projeksiyon gibiydi. Projeksiyonun göze benzer kısmında parlayan mavi dijital bir göz vardı. Bu tür robotlara Studio Üniteleri deniliyordu. “Patron ışık-hızına geçmeye hazırız.” dedi. Pontos emiri verdikten sonra ışık hızına geçtiler. Robotların ayaklarında yerçekimi ayarlayıcılar vardı, bundan dolayı en yüksek hızda bile düşmüyorlardı. Işık hızındayken geminin dışarısında uzay-zaman bükülüyordu, dışarıda farklı galaksileri daha net görebiliyorlardı. Birkaç saniye sonra varmışlardı. Önlerinde mavi ve yeşil bir gezegen. Nefretin olmadığı bir dünya.

Yorumlar

  1. Cok güzel olmus, bunlar dizi bile olur bence 😊

    YanıtlaSil
  2. İnsanoğlunu inandırmak zor olmasa gerek :)). Tarzın çok güzel, hikaye meraklandırıyor.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİRİNCİ GÜNÜN ŞAFAĞI

Ekstra #3 - Mavi Gezegen - Gün 2

İRİS'İN MASKESİ

İzleyiciler